NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ VE’T-TEMENNİU’L-MEVT

<< 774 >>

التعزية

27- Ta'ziye

 

أخبرني عبيد الله بن فضالة بن إبراهيم قال أنبأ عبد الله بن يزيد المقرىء وأنبأ محمد بن عبد الله بن يزيد المقرئ قال حدثنا أبي قال حدثنا سعيد قال أخبرني ربيعة بن سيف المعافري عن أبي عبد الرحمن الحبلي عن عبد الله بن عمرو قال بينما نحن نسير مع رسول الله صلى الله عليه وسلم إذ بصر بامرأة لا نظن أنه عرفها فلما توسط الطريق وقف حتى انتهت إليه فإذا فاطمة بنت رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لها ما أخرجك من بيتك يا فاطمة قالت أتيت أهل هذا البيت فترحمت إليهم وعزيتهم بميتهم فقال لعلك بلغت معهم الكدا قالت معاذ الله أن أكون بلغتها وقد سمعتك تذكر في ذلك ما تذكر فقال لو بلغتها معهم ما رأيت الجنة حتى يراها جد أبيك

 

[-: 2019 :-] Abdullah b. Amr anlatıyor: Bir gün Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber yürüyorduk. Birden bir kadın gördü. Zannımızca Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) kadını tanıyamadı. Yolun ortasına varınca durdu ve o kadın yanına gelinceye kadar bekledi. Bir de baktık ki o kadın Resulullah (s.a.v.)'in kızı Fatıma'ymış. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:

 

"Ey Fatıma! Seni evden çıkaran nedir?" diye sordu. Hz. Fatıma: "şu ölen kimsenin ailesine gelmiştim. Ölenlerine Allah'tan rahmet diledim, onlara başsağlığı diledim" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Herhalde onlarla birlikte kabristana da gittin" buyurdu. Hz. Fatıma: "Oraya gitmekten Allah'a sığınırım; zira bu konuda senin ne söylediğini duydum" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Eğer onlarla birlikte kabre gitseydin, babanın dedesinden önce Cenneti göremezdin" buyurdu.

 

MÜcteba: 4/27 ; Tuhfe: 8853.

 

Diğer tahric: Ebu Davud 3132; Ahmed b. Hanbel 6574; İbn Hibban 3177.