KİTABU’L-CENAİZ VE’T-TEMENNİU’L-MEVT
التعزية
27- Ta'ziye
أخبرني عبيد
الله بن فضالة
بن إبراهيم
قال أنبأ عبد
الله بن يزيد
المقرىء
وأنبأ محمد بن
عبد الله بن
يزيد المقرئ
قال حدثنا أبي
قال حدثنا
سعيد قال
أخبرني ربيعة
بن سيف
المعافري عن أبي
عبد الرحمن
الحبلي عن عبد
الله بن عمرو
قال بينما نحن
نسير مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إذ
بصر بامرأة لا
نظن أنه عرفها
فلما توسط
الطريق وقف
حتى انتهت
إليه فإذا
فاطمة بنت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال لها
ما أخرجك من
بيتك يا فاطمة
قالت أتيت أهل
هذا البيت
فترحمت إليهم
وعزيتهم
بميتهم فقال
لعلك بلغت
معهم الكدا قالت
معاذ الله أن
أكون بلغتها
وقد سمعتك تذكر
في ذلك ما
تذكر فقال لو
بلغتها معهم
ما رأيت الجنة
حتى يراها جد
أبيك
[-: 2019 :-] Abdullah b. Amr
anlatıyor: Bir gün Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber yürüyorduk.
Birden bir kadın gördü. Zannımızca Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)
kadını tanıyamadı. Yolun ortasına varınca durdu ve o kadın yanına gelinceye
kadar bekledi. Bir de baktık ki o kadın Resulullah (s.a.v.)'in kızı
Fatıma'ymış. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:
"Ey Fatıma! Seni
evden çıkaran nedir?" diye sordu. Hz. Fatıma: "şu ölen kimsenin
ailesine gelmiştim. Ölenlerine Allah'tan rahmet diledim, onlara başsağlığı
diledim" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Herhalde onlarla
birlikte kabristana da gittin" buyurdu. Hz. Fatıma: "Oraya gitmekten
Allah'a sığınırım; zira bu konuda senin ne söylediğini duydum" cevabını
verdi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Eğer onlarla
birlikte kabre gitseydin, babanın dedesinden önce Cenneti göremezdin"
buyurdu.
MÜcteba: 4/27 ; Tuhfe:
8853.
Diğer tahric: Ebu
Davud 3132; Ahmed b. Hanbel 6574; İbn Hibban 3177.